Su altı ekosisteminde mercan ve yosunlar arasındaki dengeyi sağlayan ve kilit tür olarak nitelendirilen deniz kestaneleri, deniz yaşamında önemli rol oynuyor. Uzmanlar, nesli tükenmek üzere olan türler arasında yer alan deniz kestanelerinin, kontrolsüz avlanması ve Akdeniz’de yayılan yabancı deniz kestanelerine ilişkin uyarılarda bulunuyor. İklim değişikliği ve Kızıldeniz ile Hint Okyonusu’ndan Akdeniz’e gelen yabancı deniz kestaneleri karşısında geri çekildiği belirtilen yerli deniz kestanelerinin yok olma tehlikesi altında olduğu kaydediliyor. İstilacı ve zehirli deniz kestanelerinin avlanılmasına izin verilerek, ihraç edilmesi sağlanırken; yerli deniz kestanelerinin dengeyi bozmayacak, sürdürülebilir şekilde avlanılmasının önemli olduğu vurgulanıyor.
Haber: Serap Cömertoğlu İşcan
Okyanus ve deniz ekosisteminde önemli bir rol oynayan deniz kestanelerinin, kontrolsüz ve bilinçsiz avlanmasına ilişkin açıklamalarda bulunan uzmanlar, kurallara uygun şekilde avlanılmamasının, deniz yaşamında büyük risklere neden olacağına ve yerli deniz kestanesi türünün yok olmakla karşı karşıya kaldığını dile getiriyor.
Marmara Denizi’nde müsilaj ile birlikte balıkçılık faaliyetlerinin ekosistem temelli devamının sağlanması amacıyla, 15 Mayıs 2022 tarihinden itibaren, ticari amaçlı deniz Kkestanesi avcılığı ve toplayıcılığı, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü’nce yasaklandı. Saros körfezi, Ege Denizi ve Akdeniz’de ise avcılığı devam eden deniz kestanelerinin, usullerine ilişkin avlanılmasının önemine dikkat çekiliyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİR AVCILIK GEREKLİ
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Herdem Aslan, deniz ekosisteminde önemli olan ve tükenmekle karşı karşıya kalan deniz kestanelerine ilişkin, sürdürülebilir avcılığın gerektiğini kaydediyor.
Deniz kestanesinin, deniz bitkileriyle beslendiğini ve özellikle pek çok balık ve omurgasız türün de önemli bir besin kaynağı olduğunu aktaran Aslan, Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj felaketinden sonra, kestane popülasyonlarının varlığının çok önemli olduğunu vurguluyor.
AVRUPA’DAN TALEP EDİLİYOR
Deniz kestanesinin Türkiye’de tüketilen bir besin olmadığını söyleyen Aslan; “Özellikle gonatları, üremeyle ilgili olan organları, belirli dönemlerde olgunlaştığı zaman, Avrupa ülkelerinde ve Uzak Doğu’da ekonomik değeri yüksek, çok değerli bir besin olarak tüketiliyor. Uzun yıllar, aşırı avcılığı nedeniyle stokları çökmüş durumda.Fransa, İtalya, İspanya ve Yunanistan’da kestane avcılığına ilişkin ağır yaptırımlar var. Çok net kotaları var. Bu nedenle Avrupa yüzünü bizim ülkemiz sularına döndürdü. Özellikle yerli deniz kestanesinin avlanılmasını ve yurt dışına gönderilmesi talep ediliyor. Bununla ilgili ücretler yüksek denebilir. Saros körfezi başta olmak Ege Denizi’nde yoğun bir avcılık var. Nisan ayında aşırı avcılıktan sonra, bizim ülkemiz sularında başlayacak yasaktan sonra Bakanlığımız hemen önlemini aldı. Marmara Denizi’nde ve Boğazlarda avcılığını yasakladı.Ege Denizi’nde ki durumun da ne olacağı belli olmalı” dedi.
Sürdürebilir avcılığı sağlamak için bilimsel çalışmaların yapılması gerektiğini paylaşan Aslan, diğer önemli bir konunun ise yabancı türün olduğunu kaydediyor.
İSTİLACI TÜR TOPLANIYOR
Süveyş kanalıyla Akdeniz’e giren uzun dikenli ve zehirli bir yabancı tür olan deniz kestanesinin, güney kıyılarında çok fazla miktarda bulunduğunu söyleyen Aslan, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından istilacı deniz kestanelerinin toplatılması ve kontrol altına alınması konusunda çalışma başlatıldığını aktardı.
YERLİ TÜR GERİ ÇEKİLİYOR
Yerli deniz kestanelerinin, iklim değişikliği gibi etkenlerin yanı sıra yabancı türün baskısı altında geri çekildiğini ve yok olmakla karşı karşıya kaldığını paylaşan Aslan; “Uluslar arası doğa koruma sistemlerine göre; deniz kestaneleri nesli tükenmek üzere olan türler statüsünde. Tüm balıkçılarımızın, yüksek paralar kazanması için hepsini birden avlamak yerine, sürdürebilir avcılık kurallarına uymaları gerekiyor” ifadelerini kullandı.
AVLANAN 1 BUÇUK TON İSTİLACI TÜR, İHRAÇ EDİLDİ
Yabancı deniz kestanelerinin toplatılmasına yönelik çalışmalar kapsamında Akdeniz Su Ürünleri Araştırma Üretme ve Eğitim Enstitüsü’nün (AKSAM) başlattığı çalışma ile istilacı ve dikenleri ‘zehirli’ deniz kestanelerinin avlanan 1 buçuk tonu, İtalya’ya ihraç edildi.
UZAK DOĞU ÜLKELERİNE NUMUNE GÖNDERİLDİ
AKSAM tarafından yapılan açıklamaya göre; beslenme şekilleri, üreme biyolojileri, göç dönemleri ve popülasyonlarının belirlenmesine ilişkin çalışmaların sürdüğü istilacı deniz kestaneleri, ilk avlamada 1 buçuk ton tutularak, İtalya’ya ihraç edildi. Güney Kore ile Uzak Doğu ülkelerine de numune gönderildi.